İnverter teknolojisinin temel prensibini anlamak için öncelikle inverter’nin üç temel ünitesini tanımak gerekir. Bunlar “redresör (doğrultucu)”, “doğru akım (DC) dağıtım çubuğu (bara)” ve “inverter- evireç”dir.
Dalgalı akım (AC) güç kaynağının gerilimi sinüs eğrisi şeklinde artar ve azalır .
Gerilim pozitifken akım bir yönde, gerilim negatifken ters yönde akar. Bu tür güç sistemleri, büyük miktarlardaki enerjinin uzak mesafelere verimli olarak aktarılmasını sağlar. Bir inverter’de bulunan doğrultucu, girişteki dalgalı akım (AC) gücünü doğru akım (DC) gücüne dönüştürmek için kullanılır. Gücün her fazı için iki doğrultucuya ihtiyaç vardır.
Bir doğrultucu yalnızca gerilim pozitifken, ikinci doğrultucu ise yalnızca gerilim negatifken üzerinden güç geçmesine izin verir. Büyük güç kaynaklarının çoğu üç fazlı olduğu için minimum altı doğrultucu kullanılır . Altı doğrultucu olan bir sürücüyü tanımlamak için “6 darbeli (pulse)” tanımı kullanılır. Bir inverter her biri 6 doğrultucudan oluşan birden fazla doğrultucu bölümlerine sahip olabilir. Böylelikle inverter “12 darbeli”, “18 darbeli”, ya da “24 darbeli” olabilir.
Harmonik bölümünde “çoklu darbeli” inverter’lerin yararlarına bakabilirsiniz.
Doğrultucular, gücü doğrultmak için diyot, silikon kontrollü doğrultucu (SCR) ya da transistör kullanırlar. Diyotlar, voltajın uygun polaritede olduğu herhangi bir zamanda gücün akmasına olanak veren en basit cihazlardır. Silikon kontrollü doğrultucularda güç akmaya başladığında bir mikro işlemcinin kontrolünü
mümkün kılan bir kapı devresi bulunur ve bu da bu doğrultucuların elektronik yol vericilerde de kullanılabilmesini sağlar. Bir mikroişlemcinin herhangi bir zamanda açıp kapamasını olanaklı kılan bir kapı devresi içeren transistörler bu özellikleri ile üç cihaz arasında en kullanışlı olanıdır.
inverter Kapasite Kontrolü Enerji Tasarrufu Sağlar
Uygulamaların büyük bir bölümünde akışkanın sabit akışına gerek duyulmaz.
Cihazın kapasitesi işletme zamanının yalnızca %1’ine karşılık gelen tepe (pik) yüke göre belirlenir. İşletmenin geri kalan zamanında akışın yalnızca bir bölümüne ihtiyaç vardır. Geleneksel olarak akışı azaltmak için çıkışı kısan cihazlar
kullanılır. Ancak, hız kontrolü ile karşılaştırıldığında bu yöntemler belirgin bir şekilde daha az verimlidir.